Osmanlı Süveyş Kanalı'nın denetimini kaybetti.
Cemal Paşa kumandasındaki Osmanlı kuvvetlerinin Kanal (Süveyş) Harekâtı başarısızlıkla sonuçlandı.
İttihâd ve Terakkî'nin fiilen iktidara gelmesinden sonra, üç paşalar diye bilinen Talât, Enver ve Cemâl paşaların bâzı kaprisleri, gerçek ve tecrübeleri bir tarafa bırakarak hayâllere kapılmaları sebebiyle Osmanlı Devleti; Rusya, İngiltere, Fransa, Sırbistan, Romanya, Belçika, Yunanistan, Portekiz ve Karadağ devletlerinden meydâna gelen îtilâf devletlerine karşı; Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'dan meydâna gelen ittifak devletleri yanında harbe girdi. Osmanlı Devleti'nin fiilen harbe girmesi ve seferberliğin îlân edilmesi üzerine, bahriye nâzırı Cemâl Paşa, harbiye nâzırlığı uhdesinde kalmak üzere, dördüncü ordu kumandanlığı ile Filistin-Arabistan umûmî vâliliğine tâyin edidi. 21 Kasım 1914 Cumartesi günü İstanbul'dan ayrıldı.
Cemâl Paşa, yanında erkân-ı harb reîsi Von Frankenberg ve müşaviri Von Kress ve daha bir takım Alman subayları olduğu hâlde 25.000 kişilik bir orduyla 14 Ocak 1915'de Şam'dan Mısır'a hareket etti. 300 km.'lik bir kum çölü olan Tih sahrasını bin bir zahmet, meşakkat ve mahrumiyet içinde geçen Osmanlı ordusu, 3 Şubat 1915'de kanal bölgesine ulaştı. Cemâl Paşa İngilizlerin 200.000'e yakın asker, tel örgüler, zırhlılar ve zırhlı trenlerden meydana gelen bir tahkimat yaptıklarından habersizdi. Gece yarısından sonra hemen harekâta geçen Cemâl Paşa'nın kumandasındaki ordu, hücum ve saldırılar karşısında kısa bir müddet içinde pek çok kayıp vererek geri çekildi.
Bu felâkette şehîd, yaralı ve kayıp yekünü 1.410'u buldu. İngiliz zayiatı ise, 25 ölü ve 150 yaralıdan ibaretti. Bâzı mevzi hücumlarla harekât devam ettirildiyse de, fazla zâyiât verilerek 15 Şubat'ta geri çekilindı. Bu felâket üzerine Mısır fethinden vazgeçen harbiye nâzırı Enver Paşa ve bahriye nâzırı Cemâl Paşa, dördüncü ordu emrindeki 8, 10 ve 25. fırkaları (tümen) Çanakkale'ye sevk ettiler. Böylece birinci kanal seferi fecî bir başarısızlık, acı ve pek çok kayıpla sona erdi.